yeniden doğacak olsam müzik olmak isterdim

   
     İnsan olduğunuzu en fazla ne hissettirebilir?  Düşünün, sizce nedir? ...
     ....
     Ben bu soruyu kendime sorduğumda, akıp giden bir derede buldum kendimi. Dere yatağının içinde ve kenarında olan taşlara çarpa çarpa, usul usul akıyordum. Gözlerimi bazen korkudan kapatıyor, bazen de ağzıma giren suları püskürtüyor, bazen de bir kaydıraktan kayar gibi akıp gidiyordum;  kollarımı  havaya, ağzıma, akan dereye, gözlerime, yanımdan geçen kuşa götürerek akıp gidiyordum. Bir deredeydim.. Ve İnsan olduğumu en fazla hissettiren şeyi düşünmeye başlamıştım...
     Her eylemin bir sesi vardı. Sessizliğin bile sesi vardı, bir manası vardı. Akıp gidiyorduk. İnsanın yaratıcılığını kullandığı en insani şey nedir, dedim yine sordum kendime.
     Kirpiğimin hareketlerinde, verdiğim ve aldığım solukta, atan kalbim ve damarlarımın taşıdığı kan... Bu dere ile birleşiyor, kuş ile birleşiyor, rüzgarın sesi ile birleşiyor bedenimi saran görünmez bir kalkan oluyordu sanki.          O kadar insancıl bir şeyi bunca yıl görmezden, bilmezden gelerek ne büyük hainlik etmişim meğer dedim.
     Her  şeyin sesi...Evet benden gelip, yaşamla bütünleşen sesler kulaklarımdan kalbime yansıyordu. Kalbimden çıkıp, organlarımı dolaşıp, dışarı ile etkileşim içine girip tekrar bana, kalbime geliyordu. Ve evet, hissediyorum.
    Görünmeyen varlıkların kanıtıdır 'İNANÇ' duygusu. Görüneni ve görünmeyeni birlikte hissettiren bütün insanlığı ortak payda da toplayan o şey varlığımızın yaşamla etkileşimi sonucu ortaya çıkan en insancıl yanımız, MÜZİK!!!
    Elle tutulmayan, gözle görülmeyen, yutkunurken zorlandıran duyguları hissettiren, coşkulandıran, özleme boğan, gözlerimizi dolduran, hayatımızın bir film şeridi gibi gözlerimizden, akciğerlerimizden geçmesini sağlayan     en insancıl şey... İnsanoğlunun yapabildiği en insancıl varlık; MÜZİK!!!!!

    Hepimizin bir bestesi var. Bazen aynı nota farklı uzunluklarda vurulan ritimlerimiz var. Yaşadıklarımızın, doğan güneşin, ölümün, sabah kalkışımızın, köpeklere bakışımızın, ekmek  alışımızın bir müziği var. Bence konuşma olmasaydı, kesinlikle müzik olurdu ve biz kendimizi öyle ifade ederdik. Ama müzik olsaydı konuşmadaki sesler yerine, o zaman insanlığa has felaketleri besteleyebilecek kadar kötü kulağa sahip olanlarımız olmazdı.  Mekanik konuşma yerine, müzik olsaydık her birimiz yaşadığımız yer ' cennet' dedikleri yer olurdu bence...
 


    İçimizdeki cennetleri hissedebilen herkese gelsin.
    Ve
    Evet, ben yeniden hayata başlayacak olsam, bir MÜZİK olmak isterdim.
    Müzik olarak var olmak isterdim.